Kadınlarda doğum sonrası depresyon genellikle üç kategoriye ayrılır: baby blues depresyon, nonpsikotik postpartum depresyon ve postpartum psikoz.
Doğum sonrası en yaygın depreson Baby blues adını verdiğimiz en yaygın durum bozukluğudur. , Doğum yapan annelerin yaklaşık % 50’sini etkileyebilir. Bu kısa ve zararsız durumun nedeni hormonal değişikliklerdir, özellikle doğumdan sonra östrojen seviyelerinde hızlı düşüş olabilir. Baby blues durum bozukluğunda en sık görülen belirtiler iştah kaybı, yorgunluk, kafa karışıklığı, üzüntü, sinirlilik, ağlama krizleri, aşırı duyarlılık ve bunalma hissidir. Bu semptomlar, doğumdan sonraki birkaç gün içinde ortaya çıkar ve yaklaşık iki hafta içinde artar. Fakat bu durum daha uzun sürerse, bir kadın klinik depresyondan muzdarip olabilir, bu durum genellikle yeni annelerin % 10-15’inde ortaya çıkar.
Amerikan Psikiyatri Birliği, doğum sonrası dört haftalık periyot içinde ortaya çıkan depresif döneme “doğum sonu depresyonu” adını verir, ancak birçok araştırmacıya göre doğum sonrası depresyon dönemi doğumdan sonraki altı aya kadar ortaya çıkmaktadır. Kadınlar bu dönemde ve doğumdan sonraki üç yıl boyunca depresyon için risk altındadır. Doğum sonu depresyonunun belirtileri baş ağrısı, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı ve panik atakların yanı sıra yorgunluk, üzüntü, umutsuzluk, sinirlilik ve yaşamdaki ilgi ve zevk kaybını içerebilir. Anneler bu dönemde çocuğun sağlığı hakkında sık sık endişeye kapılır ve depresif bir görüntü sergiler, anne olarak yetersizliklerinden ve hatta olması gerektiği kadar mutlu olmamalarından dolayı kendilerini suçlu hissederler.
Majör depresyon veya bipolar bozukluk adı verilen duygudurum bozuklukları, sanrılar, halüsinasyonlar veya her ikisi ile birlikte maternal psikozun en yaygın nedenidir. Sanrılar bebek merkezli olduğunda özellikle tehlikelidir. Doğum sonrası depresyonu olan birçok anne bebeğe zarar vereceğinden korkmaktadır. Çok sık görülmemekle birlikte, kadın psikotikse risk daha fazladır. Psikotik postpartum depresyon geçiren bir kadın, başka çocukların doğumundan sonra benzer sorunlara sahip olabilir.
Çocuk Üzerindeki Etkileri
Annenin bu depresyon durumu, çocuğuyla ilgili endişelerinin bir kısmını gerçekçi kılabilir. Bebekler, annelerinin üzüntüsüne, sessizliğine ve dikkatsizliğine son derece duyarlıdır. Bir araştırmada, 3 aylık bebeklerin annelerinden, üç dakika boyunca depresyon simülasyonu yapmaları istendi. Anneler bu süreçte monoton konuştular, ifadesiz kaldılar ve çocuğa dokunmaktan kaçındılar. Bu bize gösteriyor ki bu yaşlarda bile bebekler, annelerinin görünürdeki duygu durumundaki geçici değişikliklere cevap verebilmektedirler. Araştırma sonucunda bebekler, annelerinden uzak durdular ve anneler normal davranmaya başladıktan sonra bile bir süre devam eden sıkıntı belirtileri gösterdiler.
Uzun vadede, çocuk gelişimi etkilenebilir. Genel olarak depresif anne babaların çocukları depresyona karşı oldukça savunmasızdır ve doğum sonrası depresyonu olan annelerin çocukları için uzun süreli uyum bazen bir sorundur. Bir çalışmada, doğum sonrası depresyonu olan 55 kadının çocukları (doğumdan sonraki birkaç ay içinde ve beş yıllık bir süre boyunca), 40 sağlıklı kadının çocuklarıyla karşılaştırıldı. Bu araştırma için öğretmenlerin raporları kullanılmıştır. En çok düşük sınıf ailelerden gelen çocuklar etkilendi. Bu grupta, araştırmacılar klinik olarak anlamlı davranış problemlerini (özellikle hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı) ortalamadan yüksek bulmuştur.
İlaç Tedavisi
Antidepresan ilaçlar hamilelik esnasında ve doğumdan sonra depresyon için standart bir tedavi yöntemidir, ancak birçok anne ve anne adayı ilaçların çocuk üzerindeki etkileri konusunda endişelidir. Bazı potansiyel riskleri şu şekilde sıralayabiliriz; doğum kusurları, yeni doğan toksisitesi (titreme, beslenme zorluğu ve düzensiz kalp atışı veya solunum sıkıntıları) ve uzun süreli bilişsel, duygusal veya davranışsal etkilerdir.
Antidepresan alan bazı kadınlar, çocuk sahibi olmadan önce ilaç kullanımını bırakmak isteyebilir. Hamile veya emzirirken depresyona giren bazı anneler ise ilaç kullanmamayı tercih edebilir.Bu durum, depresyonun ne kadar şiddetli olduğu ve hem anne hem de çocuğun semptomlarıyla ne kadar iyi baş edebileceğine bağlıdır. Hamile ve emziren anneler, uzun süreli depresyonun hem kendileri hem de çocukları için ilaç yan etkilerinden daha riskli olabileceğinin farkında olmalıdırlar.