Sosyal fobi sanılanın aksine çok sık görülen ve kişinin hayatını doğru yoldan etkileyen, hayat kalitesini düşüren bir psikolojik rahatsızlıktır. Sosyal fobi sahibi kişi, insanlar tarafından yargılanmak korkusu taşır. Alay konusu olmak, onlar tarafından gülünç ya da tuhaf bulunmak kaygısını duyarlar. Tüm hareketlerinden ve korku duyduklarının anlaşılacağı değişimlerinin farkedilmesinden çekinir ve utanırlar. Bunlar terleme, kızarma ya da titreme gibi kendisini gösteren durumlardır.
Her zaman aynı şekilde ve şiddette kendisin göstermeyen bu korku, daha sıklıkla kişinin sınav, mülakat ya da bir şekilde değerlendirildiği durumlarda ortaya çıkar. Özellikle karşı cins ile konuşurken ortaya çıkması sık rastlanılan bir örnektir. Kişi bu durumlardan kaçınmaya ya da maruz kaldığında korku içinde atlatmaya çalışır. Yaşadıkları bu durum çoğu zaman, kişilerin fiziksel olarak tepkiler vermesi ile sonuçlanır. Kalp çarpıntısı, mide bulantısı gibi tepkiler oldukça fazla görülür. Bu kişiler sosyal hayatın getirmiş olduğu bir eş ya da partner bulma ya da işlerini yapma konusunda zorluk yaşarlar.
Sosyal fobi, oldukça sık görülen psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Yapılan araştırmalar bu rahatsızlığın erkeklere oranla kadınlarda çok daha fazla görüldüğünü göstermiştir. İlk gençlik yıllarında ya da çocuklukta ortaya çıkan bu hastalık ile ilgili mutlaka uzman kişilerden yardım alınması gereklidir. Profesyonel bir destek ile çoğu zaman iyileşen hastalar, ihmal edildiği takdirde kalıcı olarak bu hastalıkla mücadele etmek zorunda kalırlar. Zamanında müdahale edilip, tedavi edilmezse arkasından depresyon ya da madde bağımlılığı gibi yıkıcı sonuçlar doğurması olasıdır.
Başta kişilik özellikleri olmak üzere, genetik yatkınlık, yetişme şekli, sevdiği bir yakının kaybı ya da diğer insanlar tarafından aşağılanma ya da alay etme şeklinde kötü davranışlara maruz kalmak bu hastalığın oluşumuna etkilidir.
Bu hastalıkla başa çıkabilmek için bir uzman yardımı şarttır. Bu hastalığa neden olan kaygıların kökenine inerek saptanması ve bu korkularla yüzleşme sağlanması yoluyla tedaviye başlanır. Bazı durumlarda ilaçla tedavi ile de desteklenerek kişinin iyileşme sürece hızlandırılıp, sosyal hayata kazandırılır.
Kendinizde ya da bir yakınınızda benzer davranışlar gözlemlediğinizde ciddiyetle konunun üzerinde durmalı ve tedavi için adım atılmalıdır. Psikolog Narek Karasu Bakırköy ve Nişantaşı ofislerinde sizlere bu ve benzer psikolojik rahatsızlıklar konusunda yardımcı olmaktadır. İstanbul dışında olan danışanlar için internet yoluyla da hizmet vermektedir.
Randevu ve bilgi almak için 7/ 24 ulaşabilirsiniz.