Obsesif Kişilik Bozukluğu

Obsesif Kompulsif ( OKB ) Nedir ?

Halk arasında “takıntı hastalığı” olarak da bilinen Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu anksiyete türü bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlıkta hasta sık tekrarlanan davranışlar ve düşünceler döngüsü içine sıkışmıştır. Hasta strese kaynaklık eden korkular, düşünceler, görüntüler sebeiyle devamlı bir kaygı durumu içindedir.

Obsesif Kompülsif Bozukluk Belirtileri Nelerdir ?

Obsesyon ve Kompulsiyon ülkeden ülkeye, toplumdan topluma değişiklik göstermesine rağmen ülkemizde ve tüm dünya da aynı ortak tepkiler görebiliyoruz. Genellikle kişide görülen belirtiler üzerinin kirlenmesi, mikrop kapma düşüncesi sık sık el yüz yıkama, banyo yapma veya evden çıkarken herhangi bir şey unuttum hissine kapılması tekrar kontrol etmesi yani yaptığı her şey den kuşku duyması ve tekrar tekrar kontrol etmesi gibi durumlardır. Genel Belirtileri ;

  1. Bu hastalığın en belirgin özelliği kişinin bedenini kirlenmekten uzak tutmaya çabalamasıdır. Özellikle eller bu noktada ön plana çıkar. Hasta içgüdüsel olarak tekrar tekrar ellerini yıkar. El hijyeni için dezenfektan ürünler kullanmaya özen gösterir. Bu takıntının (obsesyon) temelinde kişinin çevreden hastalık kapacağı endişesi yatmaktadır. Bahsedilen bu durum oldukça ciddi boyutlardadır. Öyle ki kısa zaman sonra hastada cilt problemleri oluşmaya başlar.
  2. Obsesif Kompülsif kişilik bozukluğunda hastalarda dikkat çeken bir diğer özellik ev temizliği konusunda oldukça abartmış olmalarıdır. Neredeyse her gün ve bütün güne yayılan bir temizlik anlayışı hakimdir. Bu obsesyonun altında da tıpkı el yıkamada olduğu gibi hijyen ve mikrop korkusu vardır.
  3. Bu hastalarda sayılar ve sayılarla rutin işleri yapma öne çıkan bir obsesyondur. Hasta kendisi için iyi olduğuna inandığı bir sayıya takılı kalır ve birçok işini bu sayılara odaklı şekilde yapar. Tabağına üç kepçe çorba almak, dış kapıyı her seferinde üç kez kilitlemek, merdivenleri üçerli inmek gibi.
  4. Eşyalarının ya da kıyafetlerinin aşırı bir düzende olmasını istemek Obsesif Kompülsif bozukluğun belirtilerinden biri kabul edilmektedir. Hasta ev içindeki kurulu düzeninde hiçbir eşyanın yerinden oynamasına tahammül edemez. Dolabından aldığı her kıyafeti tekrar aynı yerine koyar. Söz gelimi askıda beşinci sıradan aldığı gömleğini geri asarken beşinci sıraya asmayı hiçbir zaman unutmaz! Bu gereksiz düzenin altında simetri sorunu yatmaktadır.
  5. Zihinde seksüel imgeler yaratma ve bu imgelerden kopamama Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu belirtisidir. Hasta aslında bu düşüncelerden rahatsızlık duyar ve bastırmaya çalışır. Ancak bu çaba boşa bir çabadır çünkü bunu bir türlü başaramaz.

Günümüz de birçok insan zaman zaman bazı konular da evham, endişe ve takıntılar yaşayabiliyor. Ancak bu duyguları yaşarken bunların yaşamlarını etkilensine gerek kalmadan bunları kendi kendine çözebiliyorlar.

Ancak Takıntılı düşüncelerin günlük yaşanıtımız etkileyecek ve günlük aktivitelerimizi etkileyecek düzeye gelmesi durumunda Obsesif Kompulsif ( OKB ) hastalığından şüphelenebilirsiniz.

(OKB) Obsesyon takıntılı düşünce ve dürtüler ile Kompulsiyon adı verilen yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerden oluşan bir tür ruhsal hastalıktır. Daha geniş tanımına bakacak olursak.

Obsesyon:

Bu sorunu yaşayan insanların zihinlerine girmesine engel olamadığı ve zihninden de bir türlü uzaklaştıramadığı fikir, düşünce ve dürtülerdir. Bu durum kişinin isteği dışında gelir ve kişi tarafından mantık dışı olarak değerlendirilir. Böylece yaşanan bu yoğun sıkıntı ve huzursuzlık kişi de ankisyete hastalığına kadar ilerlemesine neden olur.

Kompulsiyon:

Obsesyonların neden olduğu sorunları aşmak ve azaltmak veya ortadan kaldırmak için yapılan davranış ve zihinsel eylemlerdir.
Obsesif Kompulsif geçmiş dönemlerde çok nadir görülen bir hasatlık olarak bilinirdi. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar da her 100 kişi den 2-3’ nün obesesif komlüsif hastalığını yaşadığı sapatanmıştır. Genellikle ergenlik dönmleri dahil 20-30 yaşların da görülen bu hastalık aslında her yaş gurubun da görülebilir.

Her Takıntı Ve düşünce (OKB) Olabilir mi?

Aslın da her takıntı hastalık değil tabiki, örneğin kapıları pencereleri kontrol etmenin zararı olabilir mi hayır, her şeyi tertipli ve düzenli tutmak bazı şeylere özen göstermek vs bunlar hastalık değil hatta kişisel yaşamın da, iş yaşamın da başarılı olan çok insan var. Ne zaman hastalık halini alır. Kişinin zamanını almaya başlıyorsa, işini aksatmaya başlıyorsa, günlük işleri ve pragramlarını engelliyorsa tıbbi açıdan Obsesif Kompulsif hastalığı başlamış demektir.

Obsesif Kompülsif Kişilik Nasıldır ?

Obsesif kompülsif kişilik mükemmeliyetçidir. Zihni ayrıntılar, kurallar, programlar ve bunun gibi şeylerle sürekli meşguldür. Bu kişiler genellikle ayrıntılara çok fazla dikkat ayırırlar ve bu yüzden asla projelerini bitiremezler. Bunlar haz yönelimliden çok iş yönelimli kişilerdir ve karar vermede (hata yapmasınlar diye ) ve zaman yönetiminde (yanlış şeye zaman ayırmasınlar diye) aşırı güçlük çekerler.

Kişiler arası ilişkileri sıklıkla faklıdır, çünkü bu kişiler inatçı, ısrarcı ve karşı taraftan her şeyin kendi istedikleri gibi yapılmasını talep ederler. Genellikle ciddi, katı, resmidirler ve esneklik göstermezler, özellikle de ahlaki konularda. Ömrünü doldurmuş ve işe yaramaz nesneleri atamazlar, hatta bunların hiçbirinin duygusal değeri olmasa bile. Bu kişiler cimri ve üç kuruşun hesabını yapan biri gibi davranırlar. Çalışmaya ve üretmeye yönelik bu işlevsel olmayan dikkat, erkekler arasında kadınlardan daha sık görülür.

Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğu, Obsesif Kompulsif bozukluktan çok farklıdır; OKB vakalarının sadece küçük bir bölümünde Obsesif Kompülsif kişilik bozukluğu bulunmuştur. Obsesif kişilik bozukluğu en çok çekingen kişilik bozukluğu ile beraber görülür ve yaygınlığı genellikle %1 civarındadır. Obsesif Kompulsif tedavisi için etkili olan tedavi şekli daha çok bilişsel davranışçı terapidir.

Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır ?

Obsesif Kompülsif bozukluk tedavisinde ilk adım hastanın bulunduğu çizginin net şekilde belirlenmesidir. Kimi ileri boyutlardaki hastalarda tedavi tam anlamıyla tamamlanmaz ve hasta ömür boyu tedavi altında tutularak kontrollü şekilde yaşar. Kimi hastalarda ise sonuç oldukça başarılıdır.

Hastalığın tedavisinde öne çıkan iki yol ilaç kullanımı ve psikoterapidir. Sadece ilaç kullanımı ya da sadece psikoterapi tek başına tam etki göstermezken paralel ilerleme ile tam sonuç alınabilmektedir. Bu nedenle boyutu her ne olursa olsun her hastada ilaç ve terapi şeklinde ilerlemek en doğrusudur.

Psikiyatrik ilaçlar obsesyonları basılamada yeterli olabilmektedir. Bu nedenle tedavinin ilk aşamasında antidepresan olarak bilinen ilaçlar kullanılır. Ancak ilaçlar kullanıldığı ilk anda etkisini göstermez. Bu durum ilaç tedavisinin işe yaramadığı gibi yanlış bir olguya neden olmamalıdır. Tedavinin başlamasından birkaç hafta sonra ilaçlar etki etmeye başlar.

Bir Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir